Piyasa yorumlarında ilginç bir durum hasıl oldu. Uzun süreler, yani yıllar, boyunca FED başlığı altında ama genel olarak merkez bankalarının QE marifeti ile “para bastığı” yazıldı çizildi. Ben de böyle olmadığına dair çok yazı yazsamda az ikna edebildiğimin farkındayım. Ancak Helikopter Paranın gündeme gelmesi ile bahsettiğim ilginç durum yaşandı. Şimdi QE’nin para basmak olduğunu söyleyen herkes Helikopter’in para basmak olduğunu söylüyor. Yani QE para basmak değildi.
Günümüzde sık sık karşılaşmazsınız, karşılaşmanıza da gerek yoktur zaten, ama paranın niteliği 2 şekilde tanımlanır (Gurley&Shaw) . Inside money ve outside money. Her bir finansal varlık için bir de finansal yükümlülük söz konusudur. Hisse senedi, bono, mortgage ve hatta kredi. Yani finansal varlıklar inside varlıklardır. Bu durumda sahip olduğunuz bonoyu ihraç eden şirket battığında siz para kaybederken ihraççı şirket yükümlüğünden kurtulduğundan (kanuni komplikasyonları dışarıda bırakıyorum) nette servetin miktarında bir değişiklik olmaz. Outside tabir edilen varlıklar ise bir başka kişinin yükümlülüğünü oluşturmayan varlıklardır. Yani netlemeniz durumunda sıfır değil artı bir değer ortaya çıkar.
Şimdi gelelim para kısmına. 3 aktörlü bir ekonomiye bakalım, Hane Halkı ve Şirketler “Özel Sektörü” oluşturuyor ve diğer aktör de Kamu. Tek tek bilançolarına baktığımızda Hane halkının varlıkları 50 dolar nakit para, 25 dolar bono ve 275 dolar hisseden oluşuyor olsun (konut vb varlıkları ve kredi gibi yükümlülükleri yok). Dolayısı ile net varlıkları 350 dolar. Şirketlerin ise 100 dolar nakit parası ve 200 dolar sermayeden oluşan varlıklarına karşı 25 dolarlık bono ve 275 dolarlık hisse yükümlülükleri var. Yani net varlığı 0 . Kamu ise piyasaya sürdüğü 150 dolarlık yükümlülükten sorumlu ve net varlığı -150 dolar.
Şimdi özel sektörün bilançosunu konsolide edelim. Nakit 150 dolara çıktı , Sermaye 200 dolar. Hisse ve bonolar alacak ve yükümlülük temsil ettiğinden bir birini sıfırladı. Özel sektörün net varlığı önceki cümlede var olan 350 dolardan oluşuyor. Kamu zaten konu dışında ve halen -150 dolarda. İşte bu 350 dolar özel sektör açısından bakıldığında “outside money” klasmanındadır.
Şimdi ilk andaki bilançolara gidelim ve Kamu Hanelerden 15 dolarlık bono alsın ve yerine para enjekte etsin. Bilanço büyüklüğü değişmedi ama yapısı “50 dolar nakit +25 dolar bonodan” 65 dolar nakit ve 10 dolar bonoyadeğişti. Bu 15 dolar nakit özel sektörün 15 dolar borcu ile destekleniyor. Yani bu 15 dolarlık bono itfa edilir/borç ödenirse bu para ortadan kalkar. Yani bu “inside money” dir. Bu durumda aynı 15 dolarlık yeşil ABD banknotu yukarıdaki örnekte outside money bu örnekte ise inside money oldu. Birinde net serveti temsil ederken bu örnekte net servet etkisi “sıfır”.
QE ve Helikopter arasındaki fark:
Helikopterin çalışması için bazı ön konuşlar vardır. Bunlar 1-Paranın değerinin ve kullanım alanının olması (bir barter ekonomisinde çalışmaz) 2- Parayı alacak olanların saklamaktan ziyade harcama motivlerinin olması (yani Ricardian denkleminin çalışmaması veya mevduat faizinin çekici olmaması). 3- Sisteme enjekte edilen paranın geri alınacağına dair bir beklenti olmaması (2 ile bağlantılı). Yani söz konusu para “özel sektör” için bir varlığı temsil ederken “kamu” için bir yükümlüğü temsil etmemeli (evet basılan paranın net serveti artırması kulağa çelişkili geliyor ama çok basitleştirilmiş bir açıklama yapıyorum) .
Şimdi bir QE öncesi ve sonrasında BOJ’un bilançosuna bakalım (BOJ çünkü helikopteri ilk onun kaldırmasını bekliyoruz) . Öncesinde Devlet tahvillerinden oluşan bir Varlık/Aktif taraf ve banknot, banka rezervleri ve sermayeden oluşan Pasifler bulunuyor. Özel sektörden bono aldığında bonolardan oluşan varlıklar 100 birim büyürken sağ tarafta da rezervler 100 birim büyüyor. Bonolar itfa ettiğinden daralacak veya bonolar tekrar geri satıldığında yine bilanço küçülecek. Şu anda inanmıyor olabilirsiniz ancak FED’in bilançosunu küçültmesi ihtimalinden çok korkuyorsunuz (hele bir EM iseniz) .
Bu bilançoyu nasıl Helikoptere çevirebilirsiniz? Portföyünüzde olan devlet tahvillerini (yani devletin bir parçası olan MB’nin diğer bir organı olan Hazineden olan alacağının) “silerek”. Şimdi bilançoda nasıl bir görüntü oluştu? Sisteme yüklediğiniz rezervler (ödenen faizler vs konularına girmiyorum) yerli yerinde duruyor, sermaye sıfırlandı ve varlık tarafında 100 birim bono ortadan kayboldu..
Bu noktada 1. Ve 2. Kısımları birleştirelim. Özel sektörün bilançosu nasıl etkilendi? Şirketlerin ve hane halkının borcu ve alacaklarında bir değişiklik yok. Toplamda her borçlunun karşısında bir alacaklı var ve nette (asimetriler olsa da) sıfır . Ama bankacılık sistemine eklenmiş bir rezerv fazlalığı var (ki Helikopterin makbulü finansal sektörü tamamen dışarıda bırakanıdır) ki her şey kitabına göre giderse bu net varlığı yükseltmeli.
Bir sonraki yazıda: Her şey yolunda gider mi ki?
*BOE,Minneapolis FED ve Williem Buitler’den faydalanarak hazırlanmıştır.
Şant Manukyan
Müdür | Uluslararası Piyasalar Hisse Senedi ve Türev