Kredi Kartının Doğru Kullanımı ve Sermaye Piyasaları

Bilindiği gibi ikisat bir sosyal bilimdir, fen bilimi değildir. Bundan dolayı iktisadi gelişmelerin arkasında sadece rakamlar değil, davranış modelleri, moda ve en önemlisi fayda gibi konular da  aranır. Sermaye piyasaları ise iktisat içinde önemli bir alan kaplar ve kapladığı bu alan da kısa, orta ve uzun vadede doğrudan ya da dolaylı bir çok unsurdan etkilenir.

Bu etkiler bazen hiç aklımıza gelmeyen ya da arasında bağlantı olabileceğini düşünmediğimiz unsurlar da olabilir. Örneğin, son günlerin önemli gündem maddelerinden biri de kredi kartı kullanımıyla ilgili getirilecek yeni düzenlemeler. Bazı bankalar tarafından kredi kartı limitlerinin kullanıcının ödeme gücünün üzerinde belirlenmesi ve bazı kullanıcılar tarafından kredi kartının ödeme aracından ziyade borçlanma aracı olarak görülmesi, bahse konu düzenlemelerin temel nedenleri olarak ifade ediliyor.

Kredi kartı kullanımının sermaye piyasalarıyla ilgisi de doğrudan kurulamayabilir, o nedenle sözü fazla uzatmadan doğru kredi kartı kullanımı ile, yani kullanıcının kredi kartını mali gücü oranında bir borçlanma aracı olarak değil, ödeme aracı olarak kullanması ile sermaye piyasaları arasındaki bağı basit bir şekilde izah etmeye çalışayım.

Yapılan alışverişlerde kredi kartı kulllanımı, paranın fiilen el değiştirmemesi anlamına gelir. Paranın fiilen el değiştirmemesi ise ödeme işlemlerinin banka hesapları üzerinden gerçekleşmesi, bu da kaydi paranın, bir başka ifadeyle bankada bulunan paranın artması anlamına gelir. Kaydi paranın artması, bankaların krediye yönlendirebileceği para miktarının artmasına, bu şekilde artan para arzı da faiz oranların düşmesine neden olur. Faiz oranlarının düşmesi ise yatırım iştahı ve dolayısıyla yatırım talebini artırırken, artan yatırım talebi de istihdam ve üretim seviyesinde artış meydana getirir.

Artan üretimin karşılığı olan milli gelir artışı, Türkiye gibi tasarruf eksikliği nedeniyle önemli sıkıntılar yaşayan ülkeler için hayati önem taşır. Zira, milli gelir arttıkça tasarruf oranının da yükselmesi beklenir. Tasarrufların artması, sermayenin tabana yayılmasını sağlar ve bu da yatırım araçlarına geniş bir tabandan yatırım yapılmasına, yoğunlaşma riskinin azalmasına ve dahili/harici krizlerde piyasalardaki dalgalanmanın azalmasına sebep olur. Tabii sermayenin tabana yayılması için sadece milli gelirin ve toplam tasarrufların artması değil, artan milli gelirin de mümkün olduğunca adil dağılması  gerekir.

Sonuç olarak, kredi kartının doğru kullanımı sermayenin tabana yayılmasını sağlayarak sermaye piyasalarına bu şekilde  etki eder. Kredi kartı kullanımını sadece son günlerin gündem başlıklarından biri olduğu için konu ettim.  Sermaye piyasalarımızın gelişimi için büyük önem taşıyan tasarrufların artırmasına etki eden doğrudan ve dolaylı bir çok başka unsur olduğu dikkatlerden kaçmamalıdır.

Ozan Altan

Müdür Yardımcısı | Yatırımcı İlişkileri

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments