İdari Sorumlular ve İşlem Açıklamaları

İdari sorumluluğu bulunan kişilerin işlemlerinin açıklanması,  gündem oluşturan bir konu olarak farklı zaman ve zeminlerde karşımıza çıkıyor. İdari sorumluluğu olan kişilerin kapsamı, işlem tutarları, bildirim zorunlulukları ve hatta bildirim yapılmazsa yaptırımlarının neler olduğuna kadar uzanan bir konu. Dilerseniz hiç uzatmadan 23 Ocak’ta yayımlanan ve yayımlanmasından bir ay sonra yürürlüğe girecek olan Özel Durumlar Tebliği çerçevesinde ve biraz da uygulamaya yönelik bazı örneklerle konuyu başlıklar halinde ve sondan geriye doğru anlatmaya çalışacağım.

İşlem sonrasında açıklamayı kim yapacak?

Yapılan işlemlerin sonrasında idari sorumluluğu bulunan kişiler için bildirim yükümlülüğü doğmuşsa, bildirimin çoğu zaman işlemin gerçekleştirildiği yatırım şirketi tarafından işlemi yapan namına yapılmasının talep edildiği görülüyor. Öncelikle bunun doğru bir talep olmadığının bilinmesi gerekiyor çünkü düzenleme, açık olarak bildirimin işlemi yapan tarafından, yani idari sorumluluğu bulunan kişi tarafından yapılması gerektiğini söylüyor.

Bildirim yükümlülüğü ne zaman doğar?

İdari sorumluluğu bulunan kişiler (ana ortaklık dahil) için bildirim yükümlülüğü, yapılan işlemlerin bir takvim yılı içerisinde 50.000 TL tutarına erişmesiyle başlar. Burada dikkat edilmesi gereken husus, önceki düzenlemede son 12 ay şeklinde belirlenmiş olan zaman diliminin, takvim yılı olarak değişmiş olması ve tutarın da artırılıp 50.000 TL olarak belirlenmiş olmasıdır.

Sadece sermayeyi temsil eden paylarda yapılan işlemler için mi bildirim yapılır?

Bildirim yükümlülüğü için sadece sermayeyi temsil eden paylarda yapılan işlemler için değil, paylar ve varsa bu paylara dayalı diğer sermaye piyasası araçlarına ilişkin olarak gerçekleştirilecek işlemlerin toplamı dikkate alınmalıdır. Buna göre, yukarıda belirttiğim 50.000 TL eşiğin hesaplamasında, paylarla birlikte bu paylara dayalı diğer sermaye piyasası araçlarında gerçekleştirilen işlemler de hesaba dahil edilmelidir.

Dolayısıyla, işlem yapılan paya dayalı ayrıca bir de opsiyon işlemi gerçekleştiriliyorsa, hesaba bu opsiyonun verdiği “hak” da dahil edilmelidir.

İşlem yapılmadan önce herhangi bir duyuru yapılır mı?

İdari sorumluluğu bulunan kişiler (ana ortaklık dahil) tarafından sermayeyi temsil eden paylar ve bu paylara dayalı diğer sermaye piyasası araçlarına ilişkin olarak gerçekleştirilen ve 50.000 TL’yi aşan bütün işlemler, satış sonrasında yapılacak açıklamadan ayrı olarak, her bir işlemden asgari olarak bir iş günü önce satış miktarı belirtilmeksizin kamuya açıklanmalıdır.

Bu noktada, belirtilen tutarı aştıktan sonra yapılacak satış işlemleri için bildirim yükümlülüğünün daha da artırıldığına dikkat etmek gerekiyor.

Sadece sermayeyi temsil eden paylar ve bu paylara dayalı diğer sermaye piyasası araçlarında gerçekleştirilen işlemler için mi açıklama yapılır?

Hayır. İdari sorumluluğu bulunan kişiler ve ihraççının ana ortaklığı tarafından ihraççının halka arz edilen pay dışındaki sermaye piyasası araçlarında yapılan işlemlerin toplamının bir takvim yılı içerisinde 100.000 TL tutarını aşması halinde, işlemi yapanlar tarafından gerçekleştirilen tüm işlemlerin kamuya açıklanması gerekiyor. Bu kuralın da önceki düzenlemeden farklı olarak tebliğde yer aldığını görüyoruz.

Buna göre örneğin idari sorumluluğu bulunan kişilerin, şirketin halka arz ettiği sabit getirili kıymetlerde gerçekleştirdiği işlem tutarı 100.000 TL’yi aşarsa, bu kişiler  tarafından bildirim yapılması gerekecektir.

İdari sorumluluğu bulunan kişiler kimlerdir?

Tebliğ, daha önceki düzenlemede olduğu gibi yine bu konuda geniş bir çerçeve çiziyor. İdari sorumluluğu bulunan kişileri ve bu kişilerle yakından ilişkili kişileri bir arada düşünmek gerekiyor.

 “İdari Sorumluluğu Bulunan Kişiler” dediğimiz zaman;

  • İhraççının yönetim kurulu üyeleri,
  • Yönetim kurulu üyesi olmadığı halde, ihraççının içsel bilgilerine doğrudan ya da dolaylı olarak düzenli bir şekilde erişen ve ihraççının gelecekteki gelişimini ve ticari hedeflerini etkileyen idari kararları verme yetkisi olan kişiler (ana ortak gibi)

anlaşılmalıdır. Diğer yandan, “İdari Sorumluluğu Bulunan Kişilerle Yakından İlişkili Kişiler” dediğimiz zaman ise;

  • İdari sorumluluğu bulunan kişinin eşini, çocuklarını ve idari sorumluluğu bulunan kişi ile söz konusu işlemin gerçekleştirildiği dönemde aynı evde ikamet eden kişileri,
  • İdari sorumluluğu bulunan kişiler veya bir üst açıklamada belirtilen kişiler tarafından idari sorumlulukları üstlenilen veya doğrudan ya da dolaylı olarak bu kişiler tarafından kontrol edilen veya bu kişiler yararına kurulmuş olan veya ekonomik çıkarları esas olarak bu kişilerin ekonomik çıkarları ile aynı olan tüzel kişi, kurum veya ortaklıklar
  •    Sermaye piyasası aracı bir borsada işlem gören ihraççının Kurul düzenlemelerine göre hazırlanmış son yıllık finansal durum tablosundaki aktif toplamının veya daha fazlasını oluşturan bağlı ortaklıklarının idari sorumluluğu bulunan kişiler ile bu kişilerle yakından ilişkili kişiler

anlaşılmalıdır.

Bu noktada, bu yazıda geçen bütün idari sorumluluğu bulunan kişiler ifadelerinin, “İdari Sorumluluğu Bulunan Kişiler ve bunlarla yakın ilişkili kişiler” şeklinde birlikte anlaşılması gereğini önemle hatırlatmak isterim. Çünkü, bahse konu işlemlere konu olan tutarların aşıp aşılmadığının hesabı yapılırken, idari sorumluluğu bulunan kişiler ve bunlarla yakından ilişkili kişilerin her biri tarafından gerçekleştirilen tüm işlemlerin toplamı dikkate alınmalıdır. Yazının başlangıcında anlam karışıklığı olmasın diye bu detaya girmedim.

İdari sorumluluğu bulunan kişilerin işlem yapmasına ilişkin sınırlama var mıdır?

Evet vardır. Bu ay yürürlüğe giren “Piyasa Bozucu Eylemler” düzenlemesine göre, ihraççılar tarafından düzenlenen finansal tablo ve raporlar ile bağımsız denetim raporlarının hazırlandığı hesap döneminin bitimini izleyen günden, söz konusu tablo ve raporların mevzuata uygun şekilde kamuya duyurulmasına kadar geçen süre içerisinde, idari sorumluluğu bulunan kişilerin ilgili sermaye piyasası araçlarında işlem yapmaları, piyasa bozucu eylem olarak değerlendiriliyor.

Benzer şekilde, içsel bilgi veya sürekli bilgilerin kesinleşmesinden mevzuata uygun şekilde kamuya duyurulmasına kadar geçen süre içerisinde, idari sorumluluğu bulunan kişilerin ilgili sermaye piyasası araçlarında işlem yapmaları da piyasa bozucu eylem olarak değerlendirecek.

Son iki paragraf dikkate alındığında, idari sorumluluğu bulunan kişilerin yaptığı alım satım işlemlerini sadece kamuya açıklamaları değil, aynı zamanda alım satım yaptıkları zamanlara bu çerçevede maksimum dikkat göstermeleri gerektiği açıktır.

Son olarak, bu bilgilendirmeyi sadece idari sorumluluğu bulunan kişilere yönelik hazırladığımın da altını çizmek isterim. Zira, yatırımcıların sermayede ya da oy hakkında değişiklik yaratan işlemleri/durumlarının ayrı bir yazıya konu edilmesinin daha uygun olacağını düşünüyorum.

Ozan Altan

Müdür Yardımcısı | Yatırımcı İlişkileri

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments