Halikarnas Balıkçısı: “İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor…”

Cevat Şakir Kabaağaçlı’ nın bu meşhur sözü, sadece geçmiş için değil gelecek için de düşündürücüdür. Ancak konumuz geleceğe değer biçilen borsa olduğuna göre değerden yoksun kalmak bir yana dursun, önce değerin nasıl belirlendiğinin anlaşılması gerekir. 

Borsanın değeri bahse konu olduğunda, çoğu zaman payları borsada işlem gören şirketlerin toplam piyasa değerleri, yani şirketlerin ödenmiş/çıkarılmış sermayeleri ile hisse fiyatlarının çarpımı sonucu ortaya çıkan değerlerinin toplamı dikkate alınır. Bazıları tarafından bu değer, önemli bir gösterge olarak kabul edilir ve başka borsalarla yapılan karşılaştırmalarda ya da borsa değeri/milli gelir rakamlarına göre ülkelerin sermaye piyasalarının gelişmişlik düzeyleri üzerine yapılan analizlerde kullanılır. Ne var ki, bu yazıyı kaleme almamın gerekçesini de bu yaygın kabul görmüş fakat bana göre tam doğru olmayan bu değerlendirme oluşturuyor. Çok basit olarak ifade etmek gerekirse, şirketler çeşitli amaçlarla ihtiyaç duyduğu fonu elde etmek ve daha kurumsal bir yapıya kavuşmak amacıyla sermayelerinin belirli bir oranını halka arz eder ve halka arz edilen paylar da borsada işlem görmeye başlar. Şirket sermayesinin sadece belirli bir oranının borsada işlem görmeye başlaması, aslında şirket sermayesinin çoğunluğunun borsada işlem görmediği anlamına gelir. Bu durumda, özellikle ortalama halka açıklık oranının düşük olduğu borsalarda, borsa değerinin işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri üzerinden ifade edilmesi yanıltıcı olur.

İşlem gören şirket sayısındaki artış borsanın değerini yükseltir mi?

Borsanın değerini yükseltmenin en kolay yolunun borsada işlem gören şirket sayısının arttırılması olduğunu düşünenler, borsa değerini çoğu zaman toplam değer üzerinden görenlerdir. İşlem gören şirket sayısında meydana gelecek artış sermaye piyasalarının gelişimi ve özellikle toplam değer anlamında borsanın değerinin artması açısından elbette etkilidir; ancak, borsanın gerçek değerini şirketlerin halka açık kısımlarının oluşturması, esas olanın işlem gören şirket sayısındaki artışın değil, halka arz oranlarının yükselmesi olduğu gerçeğini bizlere bir kez daha hatırlatıyor.

İMKB’ de durum nasıl?

İMKB’ de durumun nasıl olduğuna baktığımızda, borsa değeri olarak çoğu zaman işlem gören şirketlerin toplam piyasa değerleri üzerinden analizler yapıldığını görüyoruz ki bu da, aslında İMKB’nin ortalama halka açıklık oranının düşük bir seviyede olmasından kaynaklanıyor.

Aşağıdaki grafikte de görüldüğü gibi 2009 yılında 3 olan İMKB’nin ortalama halka açıklık oranı, 2010 ve 2011 yıllarında 48 yeni şirketin daha borsada işlem görmeye başlamasına rağmen, 2011 sonunda %’e geriliyor.

Buna göre borsada işlem gören şirketlerin sayısında meydana gelen artış, genel olarak önemli olmakla birlikte, halka arz oranları düşük kaldığı sürece borsaların gerçek değerinin artması bir yana, toplam değer kadar artmayacağı ve hatta fiyatların sabit kalacağı varsayımıyla azalması kaçınılmaz olacaktır.

Son olarak, sermaye piyasalarının işleyişi , faaliyet gösterilen sektöre ve şirketin sektördeki konumuna ilişkin doğru, güvenilir ve etkin bilgilendirme neticesinde yatırımcıların borsaya olan ilgisinin arttırılması, halka arz oranlarının yükselmesi ve dolayısıyla borsanın değer kazanması konusunda şüphesiz etkilidir. Bu gayret, Mart 2012’ de başlatılan yatırımcı seferberliği projesine de katkı sağlamak açısından önemlidir.

Ozan Altan

Müdür Yardımcısı | Yatırımcı İlişkileri

Subscribe
Bildir
guest

2 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Çiğdem Genç
Çiğdem Genç
11 yıl önce

Borsa’nın toplam değer biçilme yöntemi gayet açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmiş.
Borsa da halka arzların yükselmesi , borsa’yı daha mı güvenilir hale getirir?veya diğer bir deyişle halka arzı yüksek olan firmaların hisselerini, borsa da daha mı fazla satınalınabilir ve değerli kılar?yani bu bir kıstasmıdır?Bir daha ki yazınızda bu konuya da bir paragraf açarsanız memnun oluruz.

Ozan Altan
Ozan Altan
11 yıl önce
Reply to  Çiğdem Genç

Merhaba, ilginiz için teşekkür ederim. Bir sonraki yazımda bu konuyla ilgili merak ettiğiniz bilgilere de yer vereceğim.