http://www.federalreserve.gov/newsevents/press/monetary/20150917a.htm linkinden Eylül FOMC açıklamasını görebilirsiniz. Ekim ayında faiz artışı beklenmiyor olmasına rağmen açıklama yine hareket yaratabilir.
1- Ekonominin görünümü paragrafında geçici olmasına rağmen son veriler ışığında istihdam piyasasında bir yavaşlama olduğunu belirtecek ancak büyümeyi “moderate” olarak tarif etmeyi sürdürecektir.
2- En kritik konu belki de Eylülde ikinci paragrafa eklenen “Recent global economic and financial developments may restrain economic activity somewhat and are likely to put further downward pressure on inflation in the near term” cümlesi olacaktır. Finansal piyasalarda gerek endeksler bazında gerekse faizlerde FOMC,ECB ve PBOC sonrası rahatlamalar olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Öyle ki ABD endekslerindeki yükseliş bir kez daha Yellen Put olarak değerlendirilmeye başlandı bile. Enflasyon tarafında ise Hizmet yani domestik enflasyon tarafında bir sorun olmadığını net bir şekilde görüyoruz. Daha önce Japonya ve ABD enf. endeksleri arasındaki karşılaştırmayı paylaşmıştım.
Yukarıdaki grafikte ise ABD endüstrisinin toplam kapasitesini görüyorsunuz. Şimdi soruyorum 1- 1995 ve sonrasında ne oldu? 2- Kapasite Kullanım Oranının önceki seviyelerin altında olmasına rağmen bu bir sorun mudur? 3- Bu görüntü global ölçekte ise, ki Çin’de de benzer olduğu kesin, kısa vadede sadece MB politikaları ile enflasyon yaratılması mümkün olur mu? Bu cümlenin doğrudan kaldırılması dolaylı olarak Aralığa işaret edeceğinden piyasalarda şahin olarak fiyatlanacaktır. Son gelişmeler ışığında risk azaldı tarzında bir düzeltme yapılması ise daha olumlu (güverçin) karşılanacaktır. Ancak ilk günden söylediğim gibi FED’in Çin’e işaret etmesi hatalı bir hareketti.
3- Dolar tarafında ise yeniden bir kuvvetlenme görünüyor ancak TWDI halen Eylül seviyelerinin altında. Piyasada var olan bir diğer hata da FED’in “dolara müdahale” edebileceği. Dolarla ilgili bu tip müdahaleler gerektiğinde konu Exchange Stabilization Fund üzerinden gerçekleştirilir. ESF Hazineye bağlıdır ancak işlemlerini NY FED üzerinden yapar. Dolardaki kuvvetlenme (ve petrolde düşüş) etkisini büyük ölçüde gösterdi. Bundan sonra da aşağıya baskıyı sürdürecektir ama giderek zayıflayan bir şekilde.
Gelelim QE4’ün konuşulduğu bu ortamda aslında FED’in karar vermesi gereken daha önemli bir konuya… 2016 yılında yaklaşık 225bn dolarlık tahvil itfası var. FED bilançosu QE bittiğinden bu yana 4.5 tr dolarda yatay seyrediyor. Roll etmeme kararı önemli bir gelişme olacaktır (Ekimde bu karar alınır babında yazmıyorum). Bu tahviller arasında FED’in ihracın 57.33%’ünü taşıdığı 29 Şubat 2016 ihracı da var sadece 1.4 mn dolarlık Ağus 2016 ihracı da. FRN,TIPS ve GSE miktarı ile çok daha az. FED’in önce faiz arttırmak ve ancak bundan bir süre sonra bilançosunu küçültmek için adım atmak niyetinde olduğunu biliyoruz. Fakat şu anda piyasa Mart 2016’da faiz artışı bekliyorsa bilançosunun küçülmesi de ancak 2017’de başlayacak demektir. Ki geç kalıyor. Diğer MB’lerin likidite sağladığı ortamda FED bilançosunu küçültmeli. Elbette tüm MB’ler eşittir ancak FED daha eşittir dolayısı ile böyle bir adım negatif etki yaratabilir.
Ama FED açısından düşünelim. Enf. düşük ve doların daha da kuvvetlenmesini istemiyorsunuz. Sistemde ise 2.58 trilyon dolar fazla rezerv var. Çin’in satışlarına rağmen ABD tahvillerinde getiriler yukarı yönde hareket etmedi yani ciddi bir talep söz konusu. Uzun vadeli getirilerde bir yükseliş olması durumunda FED faiz artışlarını daha da öteleyeceğini söyleyebilir. Gerek faiz gerek bilanço küçültme konusunda FED zannettiği kadar zamana sahip değil. Ama korkarım her ikisinde de geç kalacak…
Şant Manukyan
Müdür | Uluslararası Piyasalar Hisse Senetleri ve Türev